Bitcoin nedir? Bitcoin, hiçbir ülkeye veya merkez bankasına bağlı olmayan, kendi bünyesinde özel şifreleme dili barındıran bir dijital kriptolu para birimidir. C++ programlama dili ile geliştirilen ve ilk olarak 2012 yılında bir PDF sunumu ile ortaya çıkan Bitcoin’i kimin geliştirdiği henüz bilinmiyor. Takma ad olarak Satoshi Nakamoto ismini kullanan Bitcoin’i geliştiren kişi dünyanın her yerinde aranıyor ama 2012’den beri bulunamadı. Her ne kadar ortaya birkaç iddia atılarak kurucusunun günümüzün ünlü dahisi Elon Musk olduğu söylense de bu henüz kanıtlanamadı.
Özellikle geçtiğimiz 2 sene önce yani 2017 senesinde 49 bin TL’ye kadar yükselen Bitcoin, ani yükselişini sene sonuna kadar sürdürmüş lakin 2019 başlarında düşmüştü. Şu anda da 21 bin TL civarında gezen Bitcoin, diğer yüzlerce alt coinlere göre yine ne pahalı coin olarak adından sıkça söz ettiriyor. Herhangi bir kağıt veya madeni olarak baskısı bulunmayan Bitcoin ve alt coinler yatırım olarak da en çok tercih edilen yatırım türleri arasında geliyorlar.
Başlıklar
Alt coinler Ne Demek?
Alt coinler demek, Bitcoin’in algoritmasını kullanılarak farklı kişiler tarafından üretilmiş dijital kriptolu para birimleri demektir. Tamamen açık kaynak kodlu olarak yayınlanan Bitcoin, geliştiricilere alt coin üretmeleri için de olanak veriyor. Kendi bünyesinde adeta dijital bir dünyaya sahip olan Bitcoin, her ne kadar açık kaynak kodlu olsa da geliştiricilerin kendi algoritmasına direkt müdahale etmesine de izin vermiyor. Bir tür yapay zekaya sahip olan Bitcoin, geliştiricilere API sağlayarak kendi coinlerini üretmelerini sağlıyor.
Bitcoin Neden Bu Kadar Pahalı?
Peki Bitcoin neden bu kadar pahalı? İnanın bana Bitcoin’in neden bu kadar pahalı olduğunun herhangi net bir cevabı yok. Dolar, Euro veya TL gibi olmayan Bitcoin ve alt coinler hiçbir kuruluşa veya ülkeye bağlı olmadıkları için dünyanın neresinde savaş çıkmış, neresinde kriz patlak vermiş veya ne tür felaketler olmuş hiçbir şekilde etkilenmiyorlar. Ama Ethereum hariç diğer bütün alt coinler direkt olarak Bitcoin’in algoritmasına bağlı olduğu için yine Bitcoin’in fiyatından etkilenebiliyorlar. Ama bu işlem tam tersi olarak da işliyor. Yani değer kazanan alt coinler direkt olarak Bitcoin’in fiyatının da artmasını sağlıyorlar. Yani deyim yerindeyse alan mutlu veren mutlu.
Bitcoin’in bu kadar pahalı olmasının bir diğer sebebi ise sahip olduğu yatırımcı havuz hacmi. Bu ne demek dediğinizi biliyorum, kısaca açıklayayım. 2017 senesinde yani 49 bin TL olduğu zamanlarda Bitcoin’in dünyadaki işlem hacmi $1,636,429,966,91 idi. Bu rakam 2 sene içerisinde $6,351,826,031,91 gibi bir rakam yükseldi. Yani dünya genelinde yapılan Bitcoin ticareti sadece 2 senede 2 milyar dolar artmış durumda. Bu gerçekten çok ciddi bir rakam. İşte bundan dolayı da Bitcoin’i değeri bayağı fazla. Zira şu ana kadar üretilen Bitcoin, aldığı yatırımı karşılamıyor ve bundan dolayı da değerli oluyor. Bir diğer önemli faktör ise mining yani Bitcoin madenciliği.
Bitcoin Madenciliği Nedir?
Bitcoin madenciliği dediğimde şayet aklınıza kazma kürek geldiyse maalesef sizin kafa yapınız günümüz teknolojisinin çok gerisinde demek. Zira günümüzde artık madencilik işleri bile dijital olarak yapılıyor. Peki Bitcoin madenciliği nasıl yapılıyor? Bunun iki farklı yöntemi var. Birincisi ve en etkilisi birbirinden güçlü ekran kartlara sahip olmak. Zira Bitcoin madenciliğinde kazma kürek işlerini ekran kartları görüyor. Bir diğer alternatif ise Ant Miner adı verilen ve bu iş için özel üretilen cihazlar. Ama ekran kartlarıyla yapılan kazımlar kadar faydalı değiller. 10 adet Nvidia GTX 1080 ekran kartı sahibine ayda elektrik dahil bütün masraflar hariç 1500 TL kazandırıyor ki gerçekten bu ciddi bir kazanç.
Peki ekran kartı veya ant miner olunca ne oluyor, nasıl Bitcoin kazıyoruz? Bunun mantığı aslında biraz kodlama bilgisine giriyor ama anlayacağınız şekilde en basit dille anlatmaya çalışayım. Ama bunu açıklamadan önce size bir itirafta bulunmam gerekiyor. Hani Bitcoin’in bir merkezi yok demiştim ya, o tam doğru değil. Zira tıpkı banka sistemleri gibi Bitcoin’in de bağlı olduğu bir ana merkez var ama fark şu ki bankalar merkez bankasına bağlı iken Bitcoin ise dünya genelinde madencilik yapan insanlara bağlı. Biraz kafanız karıştı biliyorum ama her şeyi güzelce açıklayacağım. Açıklamadan önce belirtmem gereken son önemli konu ise Bitcoin alışverişi 3 önemli aşama üzerinden gerçekleşiyor. Nasıl mı? Hemen açıklayalım.
Mesela diyelim ki genel yayın yönetmenimiz Serkan bey ile benim aramda Bitcoin alışverişi yapacak. Serkan beyin önce bir Bitcoin borsasına 100 TL’lik Bitcoin almak istediğini belirtmesi gerekiyor. Bu emir Serkan beye özel tanınan PUBLIC KEY (cüzdan anahtarı) ile Bitcoin’in yapay zekası tarafından yönetilen o devasa Bitcoin dijital ağına gönderiliyor. Sistemin algoritması bu emri ‘SATIN ALMA’ bloğu altında Amerika’da madencilik yapan Charli adındaki adamın bilgisayarına log göndererek listeliyor. Böylelikle 3 aşamadan birisi tamamlanmış oluyor. Ardından ise ben de 100 TL’lik Bitcoin satacağım emrini yine PUBLIC KEY’im ile gönderiyorum. Sistem benim emrimi de ‘SATMA’ bloğu altında İran’da madencilik yapan Ahmet’in bilgisayarına log olarak gönderiyor. Bu işlemden sonra ise Bitcoin algoritması Serkan bey ile benim PUBLIC KEY’imizi eşleştirerek Türkiye’de maden yapan Cengiz’in bilgisayarına log olarak gönderiyor. Böylelikle 2. aşama da tamamlanıyor.
Son aşamaya gelindiğinde ise işler biraz daha zorlaşıyor. Algoritma benim cüzdanımdan 100 TL’lik Bitcoin’i, Serkan bey’in de cüzdanından 100 TL’yi alıyor. Şayet istenilen tutar ile ödenen tutar birbirlerini karşılıyorsa sistem bu sefer ikimizin de PRIVATE KEY’lerine (gizli cüzdan anahtarı) erişiyor. Ardından sistem PUBLIC KEY, PRIVATE KEY, ödenen tutar ve istenilen tutar ile son kez daha çapraz sorgulama yapıyor. Şayet bu sorgulamada herhangi bir sorun çıkmazsa ufak kesintilerle işlemi tamamlayarak siparişi sonuçlandırıyor. Yalnız şayet bu sorguda ufak sorun çıkarsa sistemin güvenliği devreye giriyor ve Bitcoin ağından atılıyorsunuz.
Diyelim ki sistem doğrulamayı yaptı ve ufak kesintilerle ödemeleri de gerçekleştirdi. Peki neden ufak kesintiler yapıyor? Bunun cevabı çok basit. Hani demiştim ya her işlemi farklı kişilerin bilgisayarlarında log tutuyor diye. İşte buna madencilik deniliyor. Ufak kesintiler de bu kişilere verilen ödeme. Yani İran’daki Ahmet, Türkiye’deki Cengiz ve Amerika’daki Charli bilgisayarlarını ben ve Serkan bey arasındaki alışverişte kullandıkları için Bitcoin tarafından ödeme alıyorlar. Bir nevi Bitcoin bu kişilerin bilgisayarlarını bizim alışverişimizin kaydını tutmak için kiraladı diyebiliriz. Şimdi diyeceksiniz böylelikle 3. aşama da tamamlanıyor mu diye lakin hayır, tamamlanmıyor. Ödeme ve teslimat gerçekleşince Bitcoin son olarak bir log daha tutuyor. İşlemin genel logunu oluşturan sistem bu logu dünyada eşi benzeri olmayan SHA-256 şifreleme yöntemi ile şifreliyor ve bu logu İngiltere’de madencilik yapan Emma’nın bilgisayarına gönderiyor. Böylelikle 3. aşama da gerçekleşiyor. Bu SHA-256 şifreleme yönteminin eşi benzeri yok dedim çünkü bu şifreleme yöntemi Bitcoin’in yapay zekası tarafından geliştirilen bir yöntem. Bitcoin’in yapay zekası hariç kimsenin de erişim hakkı yok.
Bitcoin Ne Zaman Bitecek?
Her güzel şeyin bir sonu var derler bilir misiniz? Bitcoin’in de maalesef bir sonu var. Bitcoin’i ilk tasarlayan kişi sistemin algoritmasını yani yapay zekasını belirli işlemler için tasarlamış. Öyle ki algoritma dünya genelinde tam 21 milyon adet Bitcoin üretilince kendi fişini çekerek intihar edecek. Birçok geliştirici sistemdeki intihar kodlarına erişip kaldırmak istese de başarılı olamamıştır çünkü sistemi tasarlayan kişinin bu kodları nereye gizlediği hala bilinmiyor. Zira Bitcoin’in yapay zekası da bu kodlara yaklaşan kişileri otomatik algılayarak sistemden atıyor. Her ne kadar şu ana kadar 17 milyon adeta yakın Bitcoin üretilmiş olsa da geriye kalan 4 milyon adetlik Bitcoin’in üretimi 2140 yılında tamamlanacak. Yani Bitcoin’in intiharını biz değil, bizden sonra gelecek 2-3 kuşak sonrası görecek.
Bir yanıt yazın